Ben YouTube'yi Ne Yapayım Dostlar ?

Sevgili dostlarım abilerim öncelikli olarak kafanızı şişirdiğim için özür dilerim. Ancak dertleşecek birilerini bulmam lazımdı bende buraya yazayım belki rahatlarım diye düşündüm.
Not: Konunun hikayesini tamamen okumak istemiyorsanız son paragraftan özete ulaşabilirsiniz.
----------
Bundan yaklaşık olarak 6 ay önce falan YouTube işine girmiştik bir arkadaşla. 20 kanal falan açtık full spam yaptık. Bir gecede aşağı yukarı 150$ civarı bir para kazandığımızı varsayıyorum. Ancak kanalların uçması fazla zaman almadı birkaç saat sonra tüm kanallarımız uçmuştu. YouTube'da yaşadığımız ilk fiyasko bu oldu. Olayın şokunu atlamamız pek kolay olmadı.
Bundan 3 ay önce falan ben olayın etkisini üzerimden attım ve tekrardan YouTube işine döneyim dedim. Bir kanal açtım ve gidip iki aylık VPS satın aldım. VPS ile kesip biçme işlemleri yapayım, kaliteli işler çıkarayım diye aylık 50 TL olanından iki aylık satın aldım. Tabi öğrenci adamız bu 100 TL benim bir aylık yemek paramdı. Ulan Furkan zorluk çekmeden hiçbir şey elde edemezsin diye teselli edip yatırdım parayı. Her gün ders çıkışı üniversitenin kütüphanesi kapanmadan gidip birkaç saat video yüklüyordum. Ancak bir türlü gelir elde etmeye başlayamadım. Açtığım kanallar 1$ bile kazandırmadan kapatılıyordu. Daha hala adsense hesabım PIN sınırına bile ulaşmış değil.
Durum böyle olunca bende gitmiş bir video kamera almıştım. Hani şu Samsun'un Full HD modellerinden bir tanesini aldım işte. Affedersiniz ama özgüvenime s.cay.m ben nasıl bir özgüvense. Ulan Furkan cebinde üç kuruş para yok gidip kredi kartıyla kamera alıyorsun. Neyse kamerayı aldık fırsat buldukça otobüse atlayıp 3 lira verip malatyanın yakın yerlerine gidip video kaydı alıyorum. Al sana özgün video. Atıyorum YouTube'a bir-iki izlenme alıyor ama özgün diyoruz zamanla değerlencek buralar diyoruz. Ama kaç aydır ne gelen var ne giden. Neyse durum böyle iken 3 gün önce Malatya'nın Kale ilçesi vardır bilirsiniz belki şöyle güzel bir Baraj Gölü vardır. Kavurması meşhurdur falan gitmişken kavurmada yiycem. Kalkıp buraya gidecem. Cebimde 70 lira para kalmış. Bunun 40 lirası büt sonrası memlekete dönüş parası. Geriye kalan 30 lirayla da hem Kale gezimi yapacam hem de 4 gün idare edecem. Her neyse gittim Kale minibüslerinin yanına adama verdim 3 lira oturdum kameramla uğraşıyorum. Yalnız o sırada fark ediyorum ki şöför başta olmak üzere herkes beni süzüyor "Bu ne ayak ulan" tarzı bakışlar var üzerimde. Adamlar da haklı elimizde video kamera mal mal dolaşıyoruz ortalıkta. Bizim ülkemiz kaldırmıyor bazen bu durumu. Neyse minibüsten sağ salim indim Kale'de. Çıktım şöyle hafiften bir tepeye keşif yapacam. Çıktım tepeciğe mükemmel bir manzara var. Başlattım kaydı manzaryı çekiyorum. Aynı zamanda şöyle 10 dakikalık mesafede de kavurmacı olduğunu varsaydığım dinlenme tesisi tarzında bir yer var. Kaydı bitirdim kavurmacı dayının yerine doğru hızlı adımlarla ilerliyorum. Bir 10 dk yürüdüm ve vardım kavurmacı dayının mekanına. Neyse ki tahminlerimde yanılmamış harbiden de meşhur bir kavurmacıymış orası. Neyse bahçesinde dağdan indiğini tahmin ettiğim eski köy usulü çeşme vardı. Ağzımı dayadım kana kana bi suyumu içtim. Tabi çeşmeyide kayda aldım. İçimden de ulan diyorum bu Kale'den bize bayağı bi malzeme çıkacak herhalde. Neyse daldım içeriye bi selam verdim ocaktaki dayıya. Sordum kavurmanın porsiyonunu 15 Lira dedi. Tabi bende otomatik olmuş artık hemen yapıştırdım dayı işte öğrenciyim falan başladım. Aynı zamanda gezdiğim yerleri internette yayınlıyorum binlerce kişi izliyor bir sürü takipçim var falan saydırıyorum dayıya. Dedim dayı senin de videonu çekerim reklamını yaparım senin mekanın. Baktım dayının yüzü gülüyor. Oğlum senin masayı donatırım şimdi ben para mara da istemem dedi. Neyse bende dayının mekanı güzelce bir kayda aldım. Dayıyla ufak bir röportaj falan yaptım mekandan ayrıldım. Sıra şu meşhur Baraj Gölünü kayda almaya gelmişti. Uygun mekan ararken çok güzel manzarası olan bir yer buldum. Gittim ordaki ağacın gölgesine oturdum dinleniyorum azcık. Pat kafama bir elma düştü. Elma derken gerçek elma değil fikir geldi yani. Dedim bu ağacın tepesine çıkıp manzarayı on numara kayda alayım ben. Hay ben aklımı.... Neyse dostlar olayım işte burada kopuyor.
Ağaca çıkarken yarı yolda kamerayı yere düşürüyorum ve o heyecanla bende kameranın üstüne düşüyorum ve kamera pert. Aynı zamanda babamın binbir zorlukla borca girerek aldığı iPhone 4 telefonun ekranı pert. Benim dizde çatlak varmış ordaki kemikte pert. Son olarak bugün geldiğim toplulukmudur artık sahte telif midir ne olduğunu tam olarak çözemediğim bir sebepten dolayı kanalımın kapandığını gördüm. Sinir küpüne döndüm. Velhasıl şuanda yurt odasında tek başıma oturmuşum pazartesi vereceğim bütünleme sınavını, telefonsuz, 500 TL kredi kartı borcuyla, topallaya topallaya nasıl memelekete gideceğimi düşünüyorum. En çokta bu 500 lira kredi kartı borcu beni düşündürüyor. Maalesef taksit yapmayı akıl edememiş ve tek çekimle almışım. Bu konuda parayı ne kadarlık bir süre içerisinde ödemezsek bize sorun çıkarır acaba? Birde bana neler yapabileceğim konusunda bir yol gösterirseniz çok mutlu olurum.
Dostlarım, abilerim, kardeşlerim başınızı ağrıttığım için tekrardan özür diliyorum. Değerli yorum ve önerilerinizi bekliyorum.
Şimdiden çok teşekkürler.