Gücümüzü hafife alanlara gelsin bu video [MENTION=9544]KaYZeRSoZe[/MENTION]
Kıyamet Alametleri ve Türkiye
Herkesin öngördüğü bir rivayet vardır,Türkiye dünyaya hükmedecek dünya tekrar Türklerin olacak. bu bir rivayettir. Türkiye dünyaya değil Müslümanlar Dünyaya Hükmedecek.Evet bu bir kıyamet alametidir.Müslümanlar Hükmedecek ama Kaç tane Müslüman ülke var bunlardan hangisi ? Bu konuya gelince Herkes İran der fakat bilmezler ki İran aslında şii bir devlettir.Yani Hz.Ali yi Hz.muhammed(s.a.v) den daha çok severler.Bunlarda gerçek müslüman değildir.Gelelim arap ülkelerine arap ülkelerin de ise Kuran Peygamber efendimiz(S.A.V) Ve Allah(c.c) dan daha öndedir.Varsa yoksa Kurandır onuda kavrayamazlar. dilleri olmasına rağmen anlayamazlar dünya malı daha tatlı gelir onlara..Geriye bir sürü müslaman ülke kalıyo ve bunların içinde en gelişmiş,en dini bozulmamış ülke de Türkiye'dir.Bu Yüzden Türkiye dünyaya hükmedecektir.Bu da bir kıyamet alametidir.
İKİ BEYAZ IRKTAN BİRİ MÜSLÜMAN OLACAK.
Burada kasıt İki beyaz ırk(Almanlar ve Ruslar) Bu ırklardan biri müslüman olacak.Buda Türkiye'nin Dünyayı ele geçirdiği zaman olacaktır.
Güzel bir öngörüdür bu hiç üzülmeyelim gocunmayalım sevmesinler varsınlar. onların şanlı geçmişimizden kuyruk acıları var dostlar.
BUYRUN: 8/ENFÂL-30: Küfre sapanlar, seni tutup bağlamaları yahut öldürmeleri ya da yurdundan çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kurarlar, Allah da tuzak kurar. Ama Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.
1. ve iz yemkuru : ve tuzak (pusu) kuruyorlardı
2. bi-ke : sana
3. ellezîne keferû : kâfir olan kimseler, inkâr eden kimseler
4. li yusbitû-ke : seni tutuklamak, bağlamak için
5. ev : veya
6. yaktulû-ke : seni öldürürler
7. ev : veya
8. yuhricû-ke : seni sürgün ederler, çıkarırlar
9. ve yemkurûne : ve hile, tuzak kuruyorlar
10. ve yemkuru allâhu : ve Allah tuzak kurar
11. ve allâhu : ve Allah
12. hayru el mâkirîne : tuzak kuranların en hayırlısıdır
---------- Spam Engelliyici 13:15 ---------- Önceki Mesaj 13:12 ----------
Türkiye'nin sınır ihlali yapan Rus uçağını vurmasının ardından Moskova, Lazkiye'deki üsse
S-400 gönderme kararı almıştı.
Türkiye'nin sınır ihlali yapan Rus uçağını vurmasının ardından Moskova, Lazkiye'deki üsse S-400 gönderme kararı almıştı. Bu karar dünyada da yankı buldu.
CNN muhabirine göre Rusya, Suriye hava sahasını kapatmak istiyor.
Times'da ise Putin aleyhine sert bir yazı çıktı. Rusya'nın S400'ler ile uçuşa yasak bölgeyi önlemek istediği belirtildi.
Rusya'nın Türk hava sahasını ihlalinin NATO'yu sınamak anlamına geldiği belirtiliyor.
Times'a göre krizin merkezinde
"Rusya ile müşterisi diktatör Beşar Esad arasındaki zehirli ilişki" var. Başyazıdan bazı satırlar şöyle:
''RUSYA NUMARA YAPIYOR''
"Rusya lideri, IŞİD'e karşı savaşıyor numarası yaparken, esasında Esad rejiminin muhaliflerini bombalıyor. Temel kaygısı, IŞİD yenildiğinde, örgütün boşluğunu diğer muhalif grupların doldurması ve bu grupların Esad'ın güçlü olduğu bölgeye saldırmaları. Rusya, Türkmen Tugayı'nı bombalıyor çünkü onu Esad'ı devirmekte kararlı olan Türkiye'nin kuklası olarak görüyor. Oysa Türkmenler hiçbir zaman Esad güçleri için ciddi bir tehdit oluşturmadı. Siyasi bir tavır için eziliyorlar."
AMAÇ TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEK
''Moskova daha ziyade Türklerin uçuşa yasak bölge isteğinin hayata geçmesini önlemek istiyor. Suriye'nin geleceğinde etkili olmaya yönelik bir girişim bu.''
GÖKYÜZÜNÜ KAPATMAK İSTİYOR
Peki Rusya bu adımıyla neyi planlıyor?
CNN muhabiri Matthew Chance, Rusya'nın Suriye'ye S-400 gönderme kararını yorumladı...
CNN'e canlı yayında bağlanan Matthew Chance,
"S-400 ülkeye geldiğinde yarıçapı tüm Suriye'yi kapsayacak. Ruslara, Suriye üzerindeki hava sahasının kontrolünü sağlayacak. Bu, Türkiye veya NATO'nun diğer ülkelerinden olsun, Suriye hava sahasında uçan tüm uçakların sadece ve sadece Rusların izniyle uçabileceği anlamına geliyor" dedi.
Türkiye'nın sınır ihlali yapan Rus uçağını vurmasının ardından Rusya, Suriye'ye daha fazla askeri güç gönderme kararı aldı. Rusya, Lazkiye'deki üsse S-400 gönderecek. Putin ise S-300 füzelerinin de gönderileceğini duyurdu.
S-400, 480 kilometreden hedefe kilitlenme özelliği ve 400 kilometre yarı çap menzilde hedefi imha kapasitesine sahip. Yükseklikte ise 56 kilometre irtifa ile balistik füzelere karşı da kullanılabiliyor.
---------- Spam Engelliyici 13:18 ---------- Önceki Mesaj 13:15 ----------
“Yakın zamanda Akdeniz-Cerablus hattında insani güvenlik bölgesi uygulamasını müttefik ülkelerle birlikte hayata geçireceğiz”
Erdoğan bu açıklamadan kısa süre sonra ABD Başkanı
Obama ile Suriye konulu bir telefon görüşmesi yaptı.
Görüşme bittikten birkaç saat sonra da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry,
“Suriye’deki dönüşümün haftalar içerisinde başlayabileceğine” dair ifadeleri de içeren beyanatlarda bulundu.
Şimdi konumuzu işlemeye başlayalım…
Eylül ayından buyana görüntüde DAİŞ’e, ama özünde Suriyeli muhaliflere yönelik hava saldırılarına başlayan Rusya, son bir haftadır Suriye Türkmenlerini ağır bir bombardıman eşliğinde yüzyıllardır yaşadıkları bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyor.
Havadan Rus
uçak/helikopterleri, karadan rejim tankları/topları, 15 bin Türkmen, 20 bin Arap nüfusun yaşadığı Türkmen Dağı Bölgesi’ni vuruyor.
Peki neden?
Ruslar, nefesi tükenmek üzere iken suni teneffüsle hayata döndürdüğü Esat rejimi ile aslında ne yapmaya çalışıyor, neden Türkmenleri/Arapları vuruyor?
Sorunun cevabı, en başta aktardığımız açıklamalarda gizli.
Geçen hafta, yani tam da Türkmen dağının alev topuna döndüğü günlerde, daha doğuda, Halep’in kuzeyi, Cerablus’un Güneybatısı’nda bulunan Mare/Hercele hattındaki bazı köyler, içinde Sultan Murat Tugayları diye bilinen Türkmen gruplarında bulunduğu Muhalif unsurlarca DAİŞ’ten kurtarıldı.
Köylerdeki DAİŞ militanlarının bazıları öldü, bazıları esir alındı, bazıları da kaçtı.
Bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en başta işaret ettiğimiz açıklamasına uygun düşecek şekilde
Türkiye ve ABD’nin bölgeyi DAİŞ’ten temizleme projesinin
‘öncü haberi’ idi.
O halde Rusya/Esad/İran ittifakının Türkmen Dağı’na çullanarak Fırat’ın Batı Yakasını Akdeniz’e kadar temizleme projesine bir cevap verdiğini söylesek ne dersiniz?
Şöyle yapalım.
Meselenin daha iyi anlaşılması için, Suriye’nin Batısı’nda Cerablus ile başlayan Fırat’ın Batı Yakası olarak bildiğimiz bölge ile ilgili tarafların pozisyonlarını anlatalım.
Türkiye, 98 km uzunluğundaki bu bölgenin Rejim karşıtı muhaliflerin elinde kalmasını hayat/memat meselesi olarak görüyor. Ankara bu bölgeye PKK’nın Suriye kolu PYD’nin adım atmasını bile kırmızı çizgi olarak ilan etti, bazı girişimlerini de askeri güç kullanarak engelledi. Ankara şunu düşünüyor:
Eğer bu 98 km lik bölgede PYD’nin eline geçerse, Türkiye’nin Ortadoğu ve Arap dünyasıyla ilişkileri fiziki/fiili bir şekilde kesilmiş olacak. Kararlı tutumun gerekçesi bu.
ABD’nin görünürde Esad rejiminden bile daha öncelikli olarak DAİŞ’i tehdit olarak belirlediği biliniyor. Başlangıçta bu bölgeye DAİŞ’in yerine PYD’nin gelmesini arzu ettiklerini gösteren birden fazla söylem/eylemde bulunmuşlardı. Ancak Ankara’nın kararlı tutumunu göstermesi ve Ağustos ayında varılan mutabakat neticesinde bu 98 km lik hatta PYD’nin yerleşmesi fikri Washington açısından geri plana çekilmiş durumda. Şimdi Türkiye ve ABD’nin, bu bölgenin geleceği konusunda ortak bir harekata girişecek kadar bir eşgüdüm yakaladığı görülebiliyor.
Daha basit haliyle yazacak olursak ABD, Fırat’ın Doğu yakasında PYD ile, Batı yakasında ise Türkiye ile işbirliği yapıyor diyebiliriz.
Ruslar’ın tutumuna gelince: Meselenin bam teli burası işte. Ruslar, bu bölgeyi doğrudan PYD’nin yönetmesini istiyor. Eylül ayında Moskova’dan gelen açıklamalarda Suriye için
“Kürtler dışında (bunu PYD olarak anlayabilirsiniz) herkesi terörist kabul ediyoruz”türünden ifadeler de kullanılmıştı.
Hedef aldıkları grupların özelliklerine baktığınızda bu yaklaşım zaten kendisini belli ediyor.
İşin özü Ruslar, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin güney sınırını boylu boyunca kapatan bir PYD yönetimi, daha aşağılarda ise Rus varlığı ile tahkim edilmiş bir Lazkiye Devleti’ni görüp masaya öyle oturmak istiyor.
Sınırda düşürülen Rus uçağına HDP yetkililerinin Duma’daki aşırı milliyetçi bir Rus hareketinin sözcüsü gibi tepki vermelerinin nedenlerini de buralarda aramak yanlış olmaz.
Öbür türlü birkaç önce gittiği Moskova’da ağzına bir parmak bal sürülen Selahattin Demirtaş’ın
“sıkıysa Putin’e de parmak sallayın” sözünü anlamlandırmak da zor olabilirdi.
Rus uçağının düşürülmesi, bu kavga nedeniyle oldu demek yanlış bir hüküm olur elbette.
O pilotlar sabahın köründe belki de uyku sersemi olmaları nedeniyle 10 defa tekrarlanan o uyarıyı dikkate almış olsalardı böyle bir şey yaşanmamış olacaktı.
Bu hadiseyi bir kenarda tutacak olursak Suriye özelinde son bir haftada olup bitenlerin ‘masaya kim güçlü oturacak’ kavgasının bir ürünü olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.