- Katılım
- 29 Mayıs 2014
- Mesajlar
- 4.628
- Tepkime puanı
- 0
- Puan
- 0
ayetlerin sorgulayın emrini tatbik ederek tanrı adına olan her şeyi sorgulamışımdır hala da sorguluyorum. yıllardır dua ve kader konusuna geldiğim de kafam da bin türlü çıkmaz sokak oluşuyordu. ALLAH’ın dünyada olup biten her şeyi önceden en ince ayrıntılarına kadar planlamışsa dua ALLAH'ın planladığı kadere müdahele etmek değilmiydi.
işte bu çıkmaz sorunun cevabını geçtiğimiz günler de buldum.
burada bazı arkadaşlarım şahit oldu eski sözlümle bazı sıkıntılar yaşadım uzun hikaye çok büyük bir batağın içine batmıştı. anasına haber vermeliydim ama istanbulda ki yeni ev adreslerini bilmiyordum. Allah'ım buldur şunun anasını diye dua ettim. bir ay uğraştım ulaşamıyordum sonra aklıma bir şey geldi. 2014 yazında bir paket göndermiştim kendisine kargo şirketlerini dolaştım buldum adresini.
bu olayın mantıksal sonucu şu; dua kaderden bağımsız bir şey değil. çünkü o kızla yaşayacağımı ve bu konuda fiili dua edeceğimi bilen tanrı, yazın kargoya paket vermemi sağlıyor ve o geçmişin peşinden giderek anasına ulaşıyorum. yani duamın kabulü aslında geçmişimde gizliydi. aslında kader konusu felsefi düzeyde düşündüğünüz de tamamen interstaller filmi tadında bir şey olduğunu keşfedersiniz. ALLAH'ın geçmiş ve gelecek olasılıklar arasın da bağlantıları kurguladığını her şeyi kontrol ettiğini milyonlarca konfigirasyonunu hesapladığını seçimlerimizin ne olduğunu daha önce bildiğini ne kadar dua etsek bile o duanın da deterministlik içinde paradokslar olmadan önceden hesaplandığını tamamen görmüş bulunmaktayım. ben şahsen özgür olduğumuza inanmıyorum ama kuranın bir başka ayetine göre özgür olduğumuza inanmak durumunda kalıyorum. atayist olsaydım kesinlikle özgür olmadığımıza inanır, kaderci olurdum. ister tanrıya inanın ister tanrıya inanmayın yaşamınıza bir bakın geçmişinizin gelecekte, geleceğinizin geçmiş de olduğunu üstelik bu bağlantının zamansal bir paradoks yaratmadığını görürsünüz.
işte bu çıkmaz sorunun cevabını geçtiğimiz günler de buldum.
burada bazı arkadaşlarım şahit oldu eski sözlümle bazı sıkıntılar yaşadım uzun hikaye çok büyük bir batağın içine batmıştı. anasına haber vermeliydim ama istanbulda ki yeni ev adreslerini bilmiyordum. Allah'ım buldur şunun anasını diye dua ettim. bir ay uğraştım ulaşamıyordum sonra aklıma bir şey geldi. 2014 yazında bir paket göndermiştim kendisine kargo şirketlerini dolaştım buldum adresini.
bu olayın mantıksal sonucu şu; dua kaderden bağımsız bir şey değil. çünkü o kızla yaşayacağımı ve bu konuda fiili dua edeceğimi bilen tanrı, yazın kargoya paket vermemi sağlıyor ve o geçmişin peşinden giderek anasına ulaşıyorum. yani duamın kabulü aslında geçmişimde gizliydi. aslında kader konusu felsefi düzeyde düşündüğünüz de tamamen interstaller filmi tadında bir şey olduğunu keşfedersiniz. ALLAH'ın geçmiş ve gelecek olasılıklar arasın da bağlantıları kurguladığını her şeyi kontrol ettiğini milyonlarca konfigirasyonunu hesapladığını seçimlerimizin ne olduğunu daha önce bildiğini ne kadar dua etsek bile o duanın da deterministlik içinde paradokslar olmadan önceden hesaplandığını tamamen görmüş bulunmaktayım. ben şahsen özgür olduğumuza inanmıyorum ama kuranın bir başka ayetine göre özgür olduğumuza inanmak durumunda kalıyorum. atayist olsaydım kesinlikle özgür olmadığımıza inanır, kaderci olurdum. ister tanrıya inanın ister tanrıya inanmayın yaşamınıza bir bakın geçmişinizin gelecekte, geleceğinizin geçmiş de olduğunu üstelik bu bağlantının zamansal bir paradoks yaratmadığını görürsünüz.