AB 2-3 yıla kalmaz dağılır, dağılacakta bu gidişle zaten.
Tüm yükü şu an Almanya sırtlamakta, çoğu üye ülke krizin eşiğinde. Birliğe aldıkları fakir ülkeler malesef diğer güçlüleri de zor duruma soktu ve çelme taktı, çoğu kişi fark etmiştir birlikteki ülke sayısı çoğaldıkça gerilediler. Halbuki 4-5 sağlam ülke olarak devam etmiş olsalardı şu an ABD ile kafa kafaya yarışırlardı her konuda.
Türkiye tarafından bakacak olursak;
Avrupa birliği bize eğitim, insani değerleri ve standartları yükseltmesi dışında bir katkısı olmaz şu durumda. Çünkü çöküş dönemine girdiler ekonomik anlamda.
Almanya'yı işin içine katmıyorum, AB'den ayrılır ayrılmaz eski gücünün üzerine %50 daha büyüyeceğine eminim. Adamlar sistemi oturtmuşlar sanayi olarak, halk neredeyse robotlaşmış ve işin garip yanı buna alışmışlar da. Bizim millete bakıyorsun, sabah 10'da anca dükkanı açar, gece 1-2'de anca uyur. Düzen yok, düzen olmayan yerde de sistem tökezler ve işlemez.
Bir Türk vatandaşı olarak AB'ye geçmeyi hem isterdim, hemde istemezdim.
Neden geçmek isterdim ?
Özgürlük, İnsan hakları, Sağlık, Eğitim, Sanat...
Neden geçmek istemezdim ?
Bir gün hayalimde zengin olmak var, ve Türkiye fırsatlar ülkesi. TR'de çok kolay para kazanılıyor, çok kolay bir şekilde istediğin işletmeyi açabiliyorsun. Paran varsa kralsın bu ülkede. Paran varsa senin kanunların kuralların geçiyor burada. Paran varsa herşeyi kontrol ediyorsun. Modern Mafya oluyorsun birnevi.
Peki yapılması gereken ne ?
Önce TR'de para kazanacaksın, sistemini oturtacaksın ardından istediğin ülkeye geçeceksin
AB tarafından bakacak olursak;
Birlik dağılacak, güçlü ülkeler bu ihtimali ve sonuçlarını çoktan planlayıp hazırlamışlardır. Güçsüz olanlar 2.dünya savaşı sonrasındaki hallerine geri dönecekler AB dağıldığında. Bu durumda zengin ve güçlü ülke diğer zayıf olanları tekrar sömürmeye ve kontrol altına almış olacak. Eğer Türkiye'yi düşman olarak bellemiş olsaydım, şartlı olarak AB'ye dahil ederdim.
TR'den elimden geldiğince yararlanırdım, kullanırdım, ters psikoloji ve strateji ile yanlış yollara sevk ederdim umut vaad ederek. Zaten Türkiye'nin halkının yarısından çoğu aç ve abaza durumunda, rahatlıkla yönlendirilirlerdi de. Ardından birliği dağıtırdım ve zaten eskiden emekliyor olan Türkiye'nin kollarıyla bacaklarını da kırmış olurdum. Bu şekilde emeklemeyi tekrardan öğrenmek zorunda kalırdı en baştan ve Dünya'da 1 rakip daha eksilmiş olurdu. Üstüne bir de daha çok sömürülmeye muhtaç kalırdı.
Bir diğer açıdan bakacak olursak, Türkiye'deki sistem o kadar berbat ki... AB'ye girecek olsa Türk halkının bünyesi kaldıramaz ve kültür çorbası oluşmaya başlar.
Her yere Türkçe uyarı tabelaları asmak zorunda kalırlar, şimdi doğruya doğru kimse kırılmasın alınmasın üzülmesin kin beslemesin bana karşı. Onlara göre çoğu konuda barbar gibiyiz, iyi yönlerimiz varmı evet ama malesef azınlık durumunda bu huylarımız. Yere balgam atmalar, çöp atmalar, parkta çimlerde otururken çimleri durduk yere nedensiz olarak yolmak zarar vermek, kuytu bir yer gördükmü gidip oranın içine sı.m.k veya alkol alıp kirletmek, rüşvet vermeyi almayı seviyoruz, her zaman ben ben ben diyoruz, kurallar çiğnenmek içindir diyoruz, bir kız gider bir erkekle birlikte olur ama sanki biz gidip vermişiz gibi sinirlenir kızarız bu duruma, sahte namus bekçiliği yapar ardından onun bunun kızına karısına bakarız, halkı toplu şekilde ölür kader deriz ve dosyayı kapatırız... yani biz hasta bir milletiz, mikrobuz, beynimiz zihnimiz bozuk. Doğru yetiştirilmedik veya yönlendirilmedik, bunun da birçok nedeni var. Aslında sistem bizi böyle olmaya itti her zaman.
Adamın evinin dibindeki ağacı kesiyorlar, adam ses çıkarmıyor bu duruma ve umursamıyor. Peki neden ?
Çünkü adam aç ve ailesi var, kafasını sadece onları doyurmaya ve ihtiyaçlarını gidermeye adamış durumda. Diğer insani duygularını çoktan unutmuş veya hissedecek zamanı fırsatı kalmamış, sürekli bir koşuşturmaca peşinde bir yaşam savaşı veriyor ayakta kalabilmek için. Artık son 10 yıldır evdeki hanımlarda çalışıyor, çocuklar sokaklarda veya okuldaki zibidilerden ne görüp öğrendiyse karakteride o şekilde oluyor. Kısacası %70'i serseri ve 5 para etmez boş bir genç nesil. Şimdi avrupa olarak ben böyle hastalıklı bir milleti neden kabul edeyim kendi sınırlarımın içine, bana ne yararı olacakki ?
-iş gücü
-sıcak para
Peki ileride bu birlik dağıldığında, bu Türkiye'deki veya Türkiye'den gelen insanlar benim onların üzerinden kazandığımdan çok mu zarar vermiş olacaklar yoksa az mı ?
İşte bunu hesaplaması gerekiyor Avrupa birliğinin.
Otu b.kunu kurtaracakmı ?
Adam düşünüyor ki, örneğin; Türkiye'yi dahil etsek, onların sayesinde 700K gold kazanacağız, peki ileride birlik dağıldığında oluşturdukları kültürel bozukluğu çevre bozukluğunu vb zararları düzeltmek için ne kadar para harcayacağım, işte diyelim 730K gold.. Haa, bu virüsün maliyeti çok ben bunu ilaç fabrikama dahil edemem..