Yaşamaktan Sıkıldım Artık [Konu Dışı]

mexis

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Ocak 2014
Mesajlar
3.090
Tepkime puanı
0
Puan
0
Konum
Са&#1082
YAŞAMAKTAN SIKILDIM ARTIK DİYORSANIZ OKUYUN


Bir zamanlar bir psikoloji kitabında okuduğum bir bölüm vardı...
Hayatın ve getirilerinin kıymetini anlamak için tavsiye edilen bir
metod vardı içinde..
Deniyordu ki; "Arada bir, çok bunaldığınızda,hayatın sizin için
çekilmez hale geldiğini düşündüğünüzde kendinize 10 dakika ayırın
ve kendi cenaze töreninizi düşünün"...
Cümleyi ilk okuduğumda çarpılmıştım...
Ben girişin akabinde pozitif bir gelişme ve tavsiye bekliyordum...
Ama " kendi ölümümüzü ve cenazemizi " düşünmemiz tavsiye ediliyordu...
Tüylerim diken diken oldu ve yazarın saçmaladığını düşündüm o an...
Ama önyargı düşmanı biri olarak okumaya devam ettim...
Diyordu ki; " Bunları düşündüğünüzde dünyadaki yerinizi, dünyayı
terkettiğinizde oluşacak boşluğu, sevdikleriniz ve sizi sevenler
için öneminizi anlayacaksınız...
Özellikle insanların sizin için neler söyleyeceklerini, onlar için ne
ifade ettiğinizi hissetmeye çalışın...
O andan geriye dönme şansınız olmadığını, hayat denen kredinizin
bittiğini ve onlara yanıt verme şansınız olmadığını düşünün...
Tekrar sarılma, bir kez daha öpme ihtimalinizin bittiğini hissedin...
Dünyadaki küslüklerin, ayrılıkların, kavgaların yanında bu acının ve
geri dönülmezliğin korkunç çaresizliğini yaşayın...
Bırakın canınız yansın, bırakın alevler içinde kavrulsun tüm ruhunuz...
Orada, o musalla taşında düşünün kendinizi...
Seyredin şu an çevrenizde olanların yüz ifadelerini...
Akıllarından ve yüreklerinden geçen cümleleri hayal edin..."
Kitaba devam etmeden bıraktım kenara ve gözlerimi kapatıp aynen
düşünmeye başladım...
Eşimi, oğlumu, annemi, babamı, kardeşlerimi ve diğer tüm çevremi
oturttum tek tek kendi cenaze törenimdeki yerlerine...
Birer birer yerleştirdim tabutumun çevresine hepsini...
Hayatımda çok nadir bu kadar canım yanmıştı...
Görüyordum işte "babaaaa..." diye ağlayan biricik oğlumu...
Eşim kucağında "ağlayan emanetimle" ayakta durmaya çalışıyordu per
perişan...
Koca çınar babacığım, belli belirsiz dualar okuyordu, o gözümden hala
gitmeyen vakur duruşuyla...
Annem, ciğerinden bir parça canlı canlı koparılmış gibi hem içine
hem dışına akıtıyordu gözyaşlarını...
Kardeşlerim, akrabalarım "çok erken gitti, doyamadı oğluna.."
diyordu acıyan ses tonlarıyla...
Ve dostlarım... Onlar da şaşkındı... Bazısı "daha dün birlikteydik,
nasıl olur.." diyordu...
Bunları seyredip onlara "hayır ölmedim, burdayım.." demek istedim
hayal olduğunu unutup...
Sonra anladım yazarın ne demek istediğini daha devamını okumadan kitabın...
Farkındalık önemli bir kavramdır psikolojide...
Belki de hiç aklımıza gelmeyen ve gelmeyecek bir farkındalığı
göstermek istemişti yazar...
Kitabı okumaya ne gücüm kalmıştı, ne de isteğim...
Almam gereken dersi ve mesajı almıştım...
şimdi ne kitabın adını ne de yazarı hatırlamıyorum...
şu an bunları yazarken bile çok kötü oldum...
Bu olayda tek farkındalık da yok üstelik...
Biraz kendime geldikten sonra devam ettim hayatımın en zor hayaline...
Sırada çevremdekilerin ölümümün akabinde neler söyleyecekleri vardı..
Usulen ve nezaketen söylenenlerin dışında...
Onlarda bıraktığım izleri, yaşananları ve yaşanamayanları elden
geçirerek ben konuşturacaktım hayalimde...
İçlerini okuyacaktım, senaryo bana ait olarak...
Yaşarken neler yazmıştım, ölümümle neler okuyacaktım...
Gerçek duygularıydı ulaşmaya çalıştığım, ölüm acısının etkisiyle
girilen duygusal mod değildi, deşifre etmem gereken metin...
Canım oğlumun söyleyecek çok şeyi yoktu... Özleyecekti, yokluğumu
hissedecekti.. Ağlayacaktı aklına geldikçe...
Belki ölümün ne anlama geldiğini hissedecek yaşa gelinceye kadar
sıradan bir üzüntünün ötesine geçmeyecekti duyguları...
Ama hayal bu ya, 18-20 yaşına getirdim 2 saniyede oğlumu...
"Hayal - meyal hatırlıyorum be baba seni...Keşke şimdi yaşıyor
olsaydın da erkek erkeğe sohbet etseydik seninle...
Bak mezuniyet törenimde de babasızdım... Askere giderken kimin elini
öpeceğim senin yerine..."
Diyecek canı yanarak bir köşede...
Sevgili eşim... Benim muhteşem hatunum... Nasıl dayanır bensizliğe?...
O ki, benim için her şeyini feda edip koşmuştu bana... Hayatının
tek adamı şimdi toprak olacaktı...
Bir daha " Seni seviyorum " diyemeyecekti... Bir daha hevesle
açamayacaktı çalan kapıyı...
Ve her gelen gece bensizliğini haykıracaktı yüzüne... Her sabah da
bensiz başlayacaktı koca gün...
Tek cümlesi takıldı o an içime; "Oyunbozanlık yaptın be böceğim, hani
beraber ölecektik?..."
Babam-annem,o bugüne kadar evlat olarak mutlu edecek hiçbir şey
yapamamanın acısıyla kahrolduğum güzel insanlar...
Helaldi şüphesiz hakları... Bilerek hiç kırmamıştım onları...
Üzerine titredikleri evlatları onlardan önce göçmüştü işte önlerinde
ve dualarına muhtaçtım....
Kaç anne ve babanın çekebileceği bir acıydı ki evladının cenazesinde
bulunmak... Herhalde insanın uzun yaşadığına üzüldüğü nadir
anlardan olsa gerek...
Diğerlerine geçmiyorum...
Bu yazıyı şu an yazıp sizlerle paylaştığıma göre "diğerlerine"
artık sizler de dahilsiniz...
Düşünün, bir gün bir mail ulaşıyor mail-boxınıza "ölmüş" diye...
Sizler kimbilir neler düşünür ve yazardınız...
Eşim şu an yanımda ağlıyor, sanki gerçekmiş gibi...
Oysa ki yazarın amacı "Yaşamanın ve hala nefes alıyor almanın
kıymetini" göstermekti...
Benim de öyle...
Lafı çok uzattım farkındayım...
Ama dediğimiz çözümü zor süreç 2 satırla özetlenemeyecek kadar
girintili çıkıntılı...
Ben o gün kurduğum o hayalle, canımın tüm yanmasına rağmen YENİDEN DOĞDUM...
Bilgisayar diliyle "format attım hayatıma"...
Sahip olduklarımın farkına vardım ve hala nefes alıyor olduğum için
şükrettim...
Gözlerimi açtığım anda o kötü ve acı sahne bitmiş, oyun perde demişti...
Peki ya hayal değil de, gerçek olsaydı ve perde bir daha açılmamak
üzere kapansaydı...
İşte bu final bu yazıyı buraya kadar okumanıza değmiş olmalı...
Belki gerildiniz, kötü oldunuz ama devamını getirirseniz buna değer bence...
Ben bu akşam melankoliğim ve biraz abartmış olabilirim...
Bence bu yazıyı sadece okuyarak bırakmayın...


LÜTFEN ARADA BİR, BURADAN ALDIKLARINIZI TARTIN, DÜŞÜNÜN VE
HAYATINIZI GÖZDEN GEÇİRİN...


Ölümün kime ve ne zaman geleceğini Yüce Allah' tan başka bilen yok...
İşte bu yüzden hazır yaşıyorken ve nefes alıyorken
yapabileceklerinizi yapın, ertelemeyin...
Bilerek - bilmeyerek kırdığınız kalpleri tamir edin...
Sizi sevenlere ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayırın...
Ve en önemlisi;


VERDİĞİ-VERMEDİĞİ,
ALDIĞI-ALMADIĞI HERŞEY İÇİN,
TEKRAR TEKRAR ŞÜKREDİN YÜCELER YÜCESİ YARADAN'A
 
Son düzenleme:
Güzel bir yazıydı sıkılmadan okudum. Saol kardeşim. Allah ne kadar ömür biçtiyse bizlere o ömrü en değerli şekilde yaşamamız lazım. Ben bekarım ve hayatımın bu döneminde karşılıksız bir aşk yaşadım ve hayattan soğudum. Psikolojim bozuldu. Ama kendimi youtube'ye daha çok verdim o sinirle. Bana çok büyük eziyet çektiren o kadının bunu veya buna benzer bir yazıyı okumasını çok isterdim..

Bana verdiği bu azap ve hayal kırıklığı için belkide bir özür dilerdi bu yazıyı okuyunca. Ben hayattan 2-3 kere soğudum. Ama hepsinde yine eski neşeli vurdumduymaz espirili Fatih olarak geri döndüm. Yine eskisi gibi neşemi kazanmaya başladım. Bu tip yazılarda beni tetikliyor eskisine dönmek için. Tekrardan teşekkürler kardeşim. Allah herkese tüm sevdikleriyle mutlu neşeli bir ömür geçirmeyi nasip etsin..

3 günlük dünyada 10 sn sonra ölmeyeceğimizin garantisi yok. En önemli şey huzur ve maneviyat. Bu forumda dolandırıldım ama hiç takmadım. O parayı haram bile etmedim o kişiye. Ama bana manevi olarak eziyet eden kişilerle inşallah ahirette karşılaşıcam. Ben çok yanlışlarda yaptım kız arkadaşlarıma karşı ve bunun cezasını hem bu dünyada çektim hem de biliyorum ki öbür tarafta da çekeceğim. İnşallah o kişilerden af dileme şansını yakalarım bir gün..
 
Hayattan sıkılan biri olarak yazına çok değer verdim.

Her zaman ailem aklıma gelir. Yetişemeyeceğim bir iş temposunda çalışıyorum. Günün 19 saati çalışmakla geçiyor.

Dediğin gibi hep kendime sorarım. Ben olmasam, eşim, annem babam kardeşlerim yiğenimden çok kızım bensiz ne yapar.

Ama hiç bir zaman hayatımı sonlandırmayı düşünemiyorum. Tek düşündüğüm hayat çok zevksiz. Maddi ve manevi herşeyim yerinde. Hiç bir sıkıntı ve derdim yok. Amaç kalmadı, daha cok para kazanma derdim yok
Bir yere gidince herşeyden sıkılıyorum. arkadaşlarımla muhabbet sıkıyor, dışarıda gezmek sıkıyor. Sanki boş bir dünya var, zaman gecirmem zorunlu hale gelmiş gibi. Anlatmakda da güçlük çekiyorum, çok sıkıldım. Ama bu sıkıntım asla hayattan vazgeçmek olamaz. En sevdiğim aktivite konsol oyunları oynamak olurken artık onlardan da sıkılıyorum.

Eşim evi değiştirelim dedi, değiştirdim. Şunu değiştirelim dedi değiştirdim. Yapılacak herşeyi çok şükür yapabiliyorum. yapacağım birşeyde kalmadı. Belkide beni bu para hırsı bu hale getirdi. Şimdi hiç birşeyin mndmi yok gibi geliyor. Sıkıldıkça yatırım yaptım. Her yatırım bana ekstra zaman yükü çıkardı. Sakıp sabancı nasıl mutlu oluyordu keşke bilebilsem...
 
[MENTION=10960]fth[/MENTION] kardeşim kısmet derler ya, belkide hayırlı olmayacaktı senin için, sen karşılıksız bir şey yaşamışsın ve ona sanırım açılmışsın kabul görmemiş, bu aslında senin için daha iyi bir durum ya devam ya tamam diyeceksin hepsi bu, yelkenini sürmeye devam et, hayatta sevdiklerin sevenlerin mutlaka vardır, senin için endişe duyan birileri mutlaka vardır, yazıdaki gibi düşün, ve hayatın tadını çıkar hiç kimse yada hiç bir şey seni hayatta soğutmasın, herkesin bir derdi var, ben evliyim ve geçim sıkıntısı çok çekiyorum ve bu benim yaşamdan sıkılmam için iyi bir neden, inan ay sonu bazen ekmek almaya cebimde param olmuyor pilavı bol yiyoruz :D Pirinç olmuyor ekmeği bol yiyoruz :D durmuyorum ediniyorum didiniyorum, zor durumda olsam da hayatı güle oynaya yaşıyorum evimizden yüzümüzden mutluluk eksik olmuyor.Bak düzelttim durumları şubattan sonra güzel şeyler gelmeye başlıcak ytden inşallah, ama böyle yapmasaydım düzelmiycekti hayatım. Koyver gitsin akışına bırak hayatı ama mutlaka yüzün gülsün, insanlara iyilik yapmayı dene bu insanı en mutlu eden şeylerden biri... Kal sağlıcakla.
 
Ne düşünürseniz onu yaşarsınız, iyi düşünün iyi şeyler olsun, kötü düşündükçe hayat çıkmaza döner.. İnsan bazı olumsuzlukları hayatına kendisini çekiyor aslında, "Ben bittim, ben yok oldum" derseniz hayatta beliniz doğrulamaz hep çıkmaza girersiniz. Onun için her zaman, herşey için aldığımız nefes için bile Yaradana, Allaha şükredeceksiniz ve hayırlısını isteyeceksiniz.Şükürler olsun Rabbime herkes için hayırlısı olsun :)
 
Aslın da bunun reçetesi çok açık ve belli . Ben size bir kardeşiniz gibi bi tavsiye vereyim. saat 11 geliyor ögle namazına aşağı yukarı bir saat var gidin bi abdest alın bi varın ALLAH'ın huzuruna çok zor değil . Bakın her şey nasıl değişecek.
 
Hayattan sıkılan biri olarak yazına çok değer verdim.

Her zaman ailem aklıma gelir. Yetişemeyeceğim bir iş temposunda çalışıyorum. Günün 19 saati çalışmakla geçiyor.

Dediğin gibi hep kendime sorarım. Ben olmasam, eşim, annem babam kardeşlerim yiğenimden çok kızım bensiz ne yapar.

Ama hiç bir zaman hayatımı sonlandırmayı düşünemiyorum. Tek düşündüğüm hayat çok zevksiz. Maddi ve manevi herşeyim yerinde. Hiç bir sıkıntı ve derdim yok. Amaç kalmadı, daha cok para kazanma derdim yok
Bir yere gidince herşeyden sıkılıyorum. arkadaşlarımla muhabbet sıkıyor, dışarıda gezmek sıkıyor. Sanki boş bir dünya var, zaman gecirmem zorunlu hale gelmiş gibi. Anlatmakda da güçlük çekiyorum, çok sıkıldım. Ama bu sıkıntım asla hayattan vazgeçmek olamaz. En sevdiğim aktivite konsol oyunları oynamak olurken artık onlardan da sıkılıyorum.

Eşim evi değiştirelim dedi, değiştirdim. Şunu değiştirelim dedi değiştirdim. Yapılacak herşeyi çok şükür yapabiliyorum. yapacağım birşeyde kalmadı. Belkide beni bu para hırsı bu hale getirdi. Şimdi hiç birşeyin mndmi yok gibi geliyor. Sıkıldıkça yatırım yaptım. Her yatırım bana ekstra zaman yükü çıkardı. Sakıp sabancı nasıl mutlu oluyordu keşke bilebilsem...

Bazı ruhlar büyük olurlar hocam, bedenine sığmazlar, öyle bir enerji yüklüdürler ki, hayattaki birçok insanın yaşadığı hazlar onu beslemeye yetmez, bu enerjiyi bir yerlere yoğunlaştırmak boşaltmak gerekiyor, başarılı insanların çoğu farklıdır, herşeyleri farklıdır, hayalleri büyüktür.

Benimde bugünlerde içime sıkıntı geldiğinde şunu düşünüyorum, bir an içimi kasvet kaplıyor, ama çevreme bakıyorum ulan diyorum sanki herkes çok mutlu bir ben huzursuz hissediyorum herkesin bir derdi var kendi başına ördüğü, hemen çalışmaya veriyorum kendimi, sıkılmaya vakit kalmasın bari enerjim faydalı yerlere gitsin depresyona gireceğime diyorum.

Farklı beyinler, büyük ruhlar hayata dair bakış açılarını oturtamazlar, bize ait ne kadar değerli yanımız varsa hepsinin bedeli de var işte.

Biraz mevsiminde psikolojiye etkileri olabilir bu aylarda, yılbaşı geliyor mutlu olmamız şart :)

Bir de bilinçaltı denilen bir olay var, insan beyni bir o kadar komplike ama aslında çok aptal da bir organdır, kurulabilir. Kendinize doğru telkinleri verdiğinizde o hayatı yaşamaya başlarsınız, tabi bu daha derin bir konu :)
 
Başla namaza günde boş olduğun saatlerde al abdest namaz kıl için huzurla dolsun.
 
[MENTION=7797]Web_Scripti[/MENTION] hocam hayatta mutlaka bir amacın olmalı mutlaka ama, yukarıda arkadaşa verdiğim cevabı okumanı isterim. İnsanları iyilik yapmayı dene hayır yapmayı dene inan bu seni o kadar mutlu edecek ki, akşam yastoığa kafanı koyduğun zaman dünyanın en mutlu insanı sen olacaksın, unutma senin küçük sandığın şeyler bazıları için inan çok büyük mutluluk kaynağı olabilir, bak senin derdinle benim derdim aynı gibi, sadece durumlar değişik, lütfen yukardaki yazıyı oku hocam
 
İnsanın yaradılışındaki gayeyi anlarsak, yapacağımız hiç bir şeyden sıkılmayız.
 
Bazı ruhlar büyük olurlar hocam, bedenine sığmazlar, öyle bir enerji yüklüdürler ki, hayattaki birçok insanın yaşadığı hazlar onu beslemeye yetmez, bu enerjiyi bir yerlere yoğunlaştırmak boşaltmak gerekiyor, başarılı insanların çoğu farklıdır, herşeyleri farklıdır, hayalleri büyüktür.

Benimde bugünlerde içime sıkıntı geldiğinde şunu düşünüyorum, bir an içimi kasvet kaplıyor, ama çevreme bakıyorum ulan diyorum sanki herkes çok mutlu bir ben huzursuz hissediyorum herkesin bir derdi var kendi başına ördüğü, hemen çalışmaya veriyorum kendimi, sıkılmaya vakit kalmasın bari enerjim faydalı yerlere gitsin depresyona gireceğime diyorum.

Farklı beyinler, büyük ruhlar hayata dair bakış açılarını oturtamazlar, bize ait ne kadar değerli yanımız varsa hepsinin bedeli de var işte.

Biraz mevsiminde psikolojiye etkileri olabilir bu aylarda, yılbaşı geliyor mutlu olmamız şart :)

Bir de bilinçaltı denilen bir olay var, insan beyni bir o kadar komplike ama aslında çok aptal da bir organdır, kurulabilir. Kendinize doğru telkinleri verdiğinizde o hayatı yaşamaya başlarsınız, tabi bu daha derin bir konu :)

Aynen caner hocam, kesinlikle katılıyorum. Çalışmak tek mutluluk kaynağım. Bu nedenle günde 19 saat çalışıyorum. Aslında birşeyi yapmak isteyince hemen yapamasam belki daha zevkli olur.

Babamın bir sözü vardır. Muhakak onada bir başkası söylemiştir.

Bir insanın ne kadar çok hayatında amacı varsa o kadar çok hayata bağlanır demişti.

Galiba hayattaki amaçlarımı kolayca yapabilmem beni bu hale getirdi.

Başla namaza günde boş olduğun saatlerde al abdest namaz kıl için huzurla dolsun.

7 senedir, Allaha çok şükür.. bazı boşladığım dönemler oldu. Şeytanda boş durmuyor.
 
yazıyı okurken bir yandan da kafamdan canlandırdım ve gerçekten canımı yaktı.

bazı insanlara göre melankolik olabilir ama küçüklüğümden beri tek isteğimdi Allah'ım ne olur canımı sevdiklerimden önce(özellikle ailem) alma.. onlardan çok yaşamak için değil, onlara yokluğumla acı çektirmemek için..


_________
bu güzel farkındalık için teşekkürler mexis ...
 
[MENTION=7797]Web_Scripti[/MENTION] kendi seviyenin sınırlarını ara zorla, ütopik hayaller dene, heyecanın bitmesine izin verme, başarılı olduğun alanda internet sektörü çok geniş bir evren, daha iyi ne yapabilirim falan peşinde koşulacak zor sevgili gibi fikirler bul :) zorlasın seni, ayrıca da her zaman mutlu hissetmek zorunda değiliz boşver bence :)
 
Bazı ruhlar büyük olurlar hocam, bedenine sığmazlar, öyle bir enerji yüklüdürler ki, hayattaki birçok insanın yaşadığı hazlar onu beslemeye yetmez, bu enerjiyi bir yerlere yoğunlaştırmak boşaltmak gerekiyor, başarılı insanların çoğu farklıdır, herşeyleri farklıdır, hayalleri büyüktür.

Benimde bugünlerde içime sıkıntı geldiğinde şunu düşünüyorum, bir an içimi kasvet kaplıyor, ama çevreme bakıyorum ulan diyorum sanki herkes çok mutlu bir ben huzursuz hissediyorum herkesin bir derdi var kendi başına ördüğü, hemen çalışmaya veriyorum kendimi, sıkılmaya vakit kalmasın bari enerjim faydalı yerlere gitsin depresyona gireceğime diyorum.

Farklı beyinler, büyük ruhlar hayata dair bakış açılarını oturtamazlar, bize ait ne kadar değerli yanımız varsa hepsinin bedeli de var işte.

Biraz mevsiminde psikolojiye etkileri olabilir bu aylarda, yılbaşı geliyor mutlu olmamız şart :)

Bir de bilinçaltı denilen bir olay var, insan beyni bir o kadar komplike ama aslında çok aptal da bir organdır, kurulabilir. Kendinize doğru telkinleri verdiğinizde o hayatı yaşamaya başlarsınız, tabi bu daha derin bir konu :)


[MENTION=9020]Alex[/MENTION] hocam kusura bakmada farklı ruhlar beyinler, komplikeler organlar... Bunlar ne hocam ?

Hocam herşeyi kenara bırak verdiğim öneriyi yap bak ne depresyon ne pskolji etki metki hiç bişe kalmaz, sağında solunda yardıma muhtaş olanlar vardır, yada git mahallenin muhtarına gerçekten muhtaş insanları belirle paket yaptırt 50 tlilik, 30 adet dağıt insanlara şov yapmadan gizlice bak sana bu 2 ay yeter her akşam yüzünde gülücüklerle uyursun, çünkü o insanların yüzlerindeki ifadeyi görmen sana yeter de artar bile. [MENTION=7797]Web_Scripti[/MENTION]
 
Son düzenleme:
Herkesin bir derdi var durur içerisinde. :) Herkes dertliyken zamanı olan gelsin okusun şu yazıyıda açılsın rahatlasın. Bir yandan bu forumu ayrı bir sevdim ben. Aile gibi oluyoruz zaman zaman. :)
 
hayatınızda herzaman ulaşmanın sizin için imkansız olacağını düşündüğünüz şeyler olsun ve bu hedefe ulaşmak için çabalarsanız o yolda hayatın size mutluluk verdiğini anlayacaksınız.. bu videoyuda izlemenizi tavsiye ederim mutlaka kendinize ait birşeyler bulacaksınız...

http://www.youtube.com/watch?v=T72jUl-FXkM
 
hayatınızda herzaman ulaşmanın sizin için imkansız olacağını düşündüğünüz şeyler olsun ve bu hedefe ulaşmak için çabalarsanız o yolda hayatın size mutluluk verdiğini anlayacaksınız.. bu videoyuda izlemenizi tavsiye ederim mutlaka kendinize ait birşeyler bulacaksınız...

http://www.youtube.com/watch?v=T72jUl-FXkM

Ahmet Şerif İzgören'in semineri cidden harikadır kesinlikle izleyin (hocam bukadar olmaz bu arada tam ben paylaşa basıcaktım ki bi yeniledim sayfayı sen paylaşmışsın :D)
 
hayatınızda herzaman ulaşmanın sizin için imkansız olacağını düşündüğünüz şeyler olsun ve bu hedefe ulaşmak için çabalarsanız o yolda hayatın size mutluluk verdiğini anlayacaksınız.. bu videoyuda izlemenizi tavsiye ederim mutlaka kendinize ait birşeyler bulacaksınız...

http://www.youtube.com/watch?v=T72jUl-FXkM
,,

bu adamın nerdeyse bütün videolarını izledim hepside süper etkileyici ve ibretlik anlatımlar herkesin izlemesini tavsiye ederim.
 
Fakir olunca sıkılmaya vakit kalmıyor abi her an yeni bi aksiyon yeni bir stres.Rollercoaster halt yemiş.
 
Kişiselleştirme

Tema editörü

Ayarlar Renkler

  • Mobil kullanıcılar bu fonksiyonları kullanamaz.

    Alternatif header

    Farklı bir görünüm için alternatif header yapısını kolayca seçebilirsiniz.

    Görünüm Modu Seçimi

    Tam ekran ve dar ekran modları arasında geçiş yapın.

    Izgara Görünümü

    Izgara modu ile içerikleri kolayca inceleyin ve düzenli bir görünüm elde edin.

    Resimli Izgara Modu

    Arka plan görselleriyle içeriğinizi düzenli ve görsel olarak zengin bir şekilde görüntüleyin.

    Yan Paneli Kapat

    Yan paneli gizleyerek daha geniş bir çalışma alanı oluşturun.

    Sabit Yan Panel

    Yan paneli sabitleyerek sürekli erişim sağlayın ve içeriğinizi kolayca yönetin.

    Box görünüm

    Temanızın yanlarına box tarzı bir çerçeve ekleyebilir veya mevcut çerçeveyi kaldırabilirsiniz. 1300px üstü çözünürler için geçerlidir.

    Köşe Yuvarlama Kontrolü

    Köşe yuvarlama efektini açıp kapatarak görünümü dilediğiniz gibi özelleştirin.

  • Renginizi seçin

    Tarzınızı yansıtan rengi belirleyin ve estetik uyumu sağlayın.

Geri